Her ne kadar yeni bir konsept olmasa da, uzayda elektrik üretmeyi şimdiye kadar kimse proje kademesine bile getiremedi. ESA’nın (Avrupa Uzay Ajansı) yeni çalışmasının sonuçları olumlu olursa, ajans bu alanda adım atacak birinci isim olacak.
ESA’ya nazaran SOLARIS girişimi, santralin geliştirilmesine 2025’te başlanması için mümkün bir kararın temelini atacak. Güneş gücünü Dünya’da kullanmak bulutlu havalarda randımanın düşmesine, geceleri ise hiç üretilmemesine neden oluyor. Plan, elektrik santralini atmosferin üst kısmına yerleştirmek. Uzayda Güneş ışığı Dünya’ya nazaran on kat daha ağır olduğundan ötürü, Güneş panelleri son derece verimli çalışıyor. Bu proje hayata geçirilirse, Avrupa’nın 2050 yılına kadar hedeflediği Net Sıfır taahhüdünün yerine getirilmesine yardımcı olacak.
Elbette uzayda onlarca yıldır güneş panelleri kullanıyoruz, münasebetiyle bu katiyen yenilikçi bir fikir değil; Güç kısım, bu enerjiyi Dünya’ya ulaştırmada ortaya çıkıyor. ESA’nın bunu nasıl yapacağına dair referans dizaynda 2,45 gigahertz mikrodalga kullanımı düşünülüyor. Güç fotovoltaik hücrelerden alınacak ve mikrodalgalar üzerinden Dünya’daki “rectennas” ismi verilen alıcı istasyonlarına iletilecek. Burada tekrar elektriğe dönüştürün ve elektrik şebekesine verilecek.
Projede çözülmesi gereken kimi meseleler hala bulunuyor. Şu anda hem uydu hem de alıcı istasyonların çok çok büyük olması gerekiyor; ve yörüngede binlerce ton yükünde bir şey inşa etmek için birçok roket fırlatmanın maliyeti astronomik. Bununla birlikte, bu maliyet aslında tıpkı seviyede güç çıkışı için mevcut tahlillerden kıymetli ölçüde daha ucuz olabilir.
