Koronavirüs salgınıyla küresel ticarette arz-talep dengesinin bozulması deniz taşımacılığında lojistik sıkıntıları beraberinde getirirken, konteyner dar boğazıyla başlayan sorunlar navlun fiyatlarındaki artışlarla devam ediyor. Koronavirüs salgınının neden olduğu krizle deniz yolu taşımacılığında yaşanan “konteyner dar boğazı” ekonomik toparlanmayla büyürken, sorunun temelli çözümü için yerel üretimi artırmanın zaman alacağı belirtiliyor. Uzak Doğu, Amerika ve Avrupa pazarında başlayan geminin yük taşıma ücreti olan navlun fiyatlarındaki artışlar, dünyanın hemen her yerinde hissediliyor. Navlun fiyatları 10’a katlanırken, konteyner bulmanın zorlaştığı belirtiliyor. Uzak Doğu-Avrupa hattında salgın öncesinde 2 bin dolar seviyesinde olan navlun fiyatlarının, 20 bin dolara dayandığı kaydediliyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte küresel ticarette arz-talep dengesinin bozulması deniz taşımacılığında da lojistik sıkıntıları beraberinde getirdi. Salgınla birlikte dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 90’ının yapıldığı deniz yolunda “boş konteyner” krizi başladı. Salgın nedeniyle gemilerin günlerce limanda beklemesi ve ithalat-ihracat dengesindeki değişim küresel ticarette konteyner sıkıntısına neden oldu. Özellikle Çin’den ABD’ye gelen gemiler yükünü boşaltamadığı için kısa sürede dönemedi ve bu da arz sorununu derinleştirdi. Özellikle ABD ve Çin’de yüzlerce konteyner gemisi limanlara erişmek için şu anda sırada bekliyor. Limanlarda ve karada konteyner boşaltmalarda gecikmelerin gemi seyahat süresi üzerinde zincirleme etkisi oluyor. Bir limanda birkaç günlük bekletme, bir konteyner gemisinin toplam seyahat süresine 2 hafta eklenmesiyle sonuçlanabiliyor. Yaşanan kriz, navlunda da tarihi yükselişlere sahne oldu. Avrupa-Asya arası konteyner navlunu son bir yılda yüzde 1.000’in üzerinde arttı ve 18 bin doları aştı. Konteyner fiyatı 3 kata yakın yükselirken, küresel deniz ticaretinde yaşanan bu durum ara mal ihtiyacı olan üreticiye, ihracatçılara ve ithalatçılara ağır darbe vurdu. Geçen yıl özellikle normalleşmenin başladığı hazirandan sonra ihracat ve ithalatta artış yaşanırken, boş konteyner bulunamadığı için yükler limanlarda ve depolarda yığıldı. Otomotivden tüketim malzemelerine, tekstilden mobilyaya kadar birçok sanayici, lojistik aksaklıklar nedeniyle siparişlerini zamanında teslim edemedi. Sanayiciler, ara malların dağıtımı zamanında yapılamadığı için üretimlerini ertelemek veya azaltmak zorunda kaldı. Deniz yolu taşımalarında konteyner bulma sorunu başta ABD ve Avrupa olmak üzere küresel piyasalarda artarak devam ederken, salgında yeni varyantların ortaya çıkmasıyla sorun daha da büyüdü. Bugün büyük gemiler 24 bin konteyner taşıyabilirken, yeni bir geminin inşası 2-3 yıl sürüyor. Bu nedenle yeni gemi ve konteyner siparişlerinin kısa vadede krize yardımcı olamayacağı belirtiliyor. Ayrıca, deniz taşımacılığına yönelik beklenen yeni karbon emisyonu düzenlemelerinin bazı şirketleri filolarını genişletme konusunda temkinli olmaya ittiği ifade ediliyor.