AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MKYK ve MYK toplantısı sonrası açıklama yapıyor. “AK Parti döneminde hiç fabrika kurulmadığına dair yalan siyaseti üretiyorlar. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yaptığı her açılışta bu yalan siyasetini çürütüyor. Organize sanayi bölgelerimizin (OSB) sayısı 325’e ulaştı. OSB’si olmayan şehir kalmadı. Pandemi dönemi bir kez daha gösterdi ki; bu çılgın şekilde ortaya konan yarışlar, insani boyutlar gözetilmediği zaman, bizi yok edecek duruma gelebiliyor. Bu sebeple Yeşil Kalkınma Devrimi’ni sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Bu yaklaşım her zaman merkezde olmalıdır. Orman varlığını artırmaya yönelik çalışmalar, sıfır atık çalışmaları başta olmak üzere bu çalışmaların himaye edilmesi önemlidir. Cumhurbaşkanımız Paris İklim Anlaşması’nı Meclis’e sunma kararını BM’de gündeme getirmişti. Buradaki yeşil mutabakat dünyamızı ve ülkemizi çok yakından ilgilendiriyor. Pandemide bir kez daha görüldü ki; insan doğayı yok ediyor. Yeşil Kalkınma Devrimi denen süreçle ilgili çalışmalarımızı çok sıkı bir şekilde sürdüreceğiz. Yeşil Kalkınma Devrimi partiler üstüdür. 
İdlib’te ve Suriye’nin diğer bölgelerinde barışın kalıcı olmasına önem veriyoruz. İdlib’te çıkacak bir gerginlik yeni bri göç dalgasına neden olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Soçi’de Putin ile yaptığı görüşme bu açıdan önemlidir. Suriye’de kalıcı barışın sağlanması bizim için esastır. Bu siyasi çözüm, zemininin korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde istikrarın sağlanması önemlidir. Özellikle Fırat’ın doğusunda terör örgütlerinin hareketleri ve onlara destek veren ülkeler her zaman gündemimizdedir. İdlib’te ateşkes ihlalleri ve sivillere yönelik saldırıları da yakından takip ediyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerindeki nefret suçları, İslamofobi ile ilgili bakış açıları her zaman gündemimizdedir. MYK ve MKYK toplantılarında bunları ele alıyoruz. İslamofobi ve İslam düşmanlığı konusunda yapılan faaliyetleri yakından takip ediyoruz. Son olarak Galatasaray-Marsilya; Bozkurtların nefret suçu işlediğine dair Fransa’da bir milletvekili iddiada bulundu. Marsilya tribünleri içerisindeki bir grubun Türkiye’ye ve Azerbaycan’a karşı nefret suçu içeren pankartlar açtığı görüldü. Galatsaray taraftarı sadece dozunda cevap vermiştir. Yine maalesef Fransa’da İçişleri Bakanı kaç tane camii kapattığıyla övünüyor. 6 caminin kapatıldığını söylüyor. Ama kullandığı söylem başından itibaren yanlış. İnsanlar asimile olmayacaklarını düşündükleri zaman entegrasyon sürecine girerler. İnsanları kendi kimliklerinden soyutlamak isterseniz, entegrasyona direnirler. Asimilasyon olmadığı sürece entegresyon her zaman güçlü şekilde desteklenmelidir. Burada demokrasilerin güçlü olması gerekiyor. Bunun İçişleri Bakanı’ndan gelmesi maalesef üzücüdür. Macron’un sözleri ciddiye alınmayacak açıklamalardır.
AYRINTILAR GELİYOR..

İdlib’te ve Suriye’nin diğer bölgelerinde barışın kalıcı olmasına önem veriyoruz. İdlib’te çıkacak bir gerginlik yeni bri göç dalgasına neden olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Soçi’de Putin ile yaptığı görüşme bu açıdan önemlidir. Suriye’de kalıcı barışın sağlanması bizim için esastır. Bu siyasi çözüm, zemininin korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde istikrarın sağlanması önemlidir. Özellikle Fırat’ın doğusunda terör örgütlerinin hareketleri ve onlara destek veren ülkeler her zaman gündemimizdedir. İdlib’te ateşkes ihlalleri ve sivillere yönelik saldırıları da yakından takip ediyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerindeki nefret suçları, İslamofobi ile ilgili bakış açıları her zaman gündemimizdedir. MYK ve MKYK toplantılarında bunları ele alıyoruz. İslamofobi ve İslam düşmanlığı konusunda yapılan faaliyetleri yakından takip ediyoruz. Son olarak Galatasaray-Marsilya; Bozkurtların nefret suçu işlediğine dair Fransa’da bir milletvekili iddiada bulundu. Marsilya tribünleri içerisindeki bir grubun Türkiye’ye ve Azerbaycan’a karşı nefret suçu içeren pankartlar açtığı görüldü. Galatsaray taraftarı sadece dozunda cevap vermiştir. Yine maalesef Fransa’da İçişleri Bakanı kaç tane camii kapattığıyla övünüyor. 6 caminin kapatıldığını söylüyor. Ama kullandığı söylem başından itibaren yanlış. İnsanlar asimile olmayacaklarını düşündükleri zaman entegrasyon sürecine girerler. İnsanları kendi kimliklerinden soyutlamak isterseniz, entegrasyona direnirler. Asimilasyon olmadığı sürece entegresyon her zaman güçlü şekilde desteklenmelidir. Burada demokrasilerin güçlü olması gerekiyor. Bunun İçişleri Bakanı’ndan gelmesi maalesef üzücüdür. Macron’un sözleri ciddiye alınmayacak açıklamalardır.
AYRINTILAR GELİYOR..
